Sunday, August 9, 2009

ÜNİVERSİTE ENDÜSTRİ İŞBİRLİĞİ VE TEKNOPARKLAR

Soru: Türkiye nasıl çağ atlar ve 21. yüzyılda dünyanın en iyiler liginde yerini alır?

Cevap: Türkiye’nin 21. yüzyılı yakalamasında kilit kavramlar “yeni ekonomi”, “girişimcilik”, “entellektüel sermaye”, “yaratıcılık”, “ARGE”, “markalaşma”, “tasarım” ve “inovasyon”. İşte 21. yüzyılın kritik başarı faktörleri!

Yağ belli, un belli, şeker belli. Neden helva yapmıyoruz? Bu helvayı nasıl yapacağız? Dünyanın gelişmiş ülkeleri bunu nasıl yapıyor? Biz nasıl yapabiliriz?

Nasıl teknoloji üreteceğiz? Üniversitelerimiz ve iş dünyamız nasıl ARGE yapacak? İnovasyonda nasıl atağa geçeceğiz?
Önce dünyadan örneklere bakalım.

İSRAİL’İN MODELİ: TEFEN

İsveç'te Academy of International Business konferansında en fazla ilgi çeken sunum İsrailli işadamı Stef Wertheimer’in ortaya koyduğu TEFEN Modeli idi. Wertheimer, Ortadoğu’da kalıcı barışın sağlanmasının endüstriyel gelişimden, kalkınmadan ve istihdam oluşturmadan geçtiğine inanıyor. TEFEN, teknoparklar, endüstriyel parklar ve inkübatörler içeren bütüncül bir model.
Modelin beş ayağı var:

1. Endüstri,
2. ARGE ve Teknoloji Üretimi
3. Eğitim ve Üniversite
4. Çevre ve Yaşam Alanları
5. Sanat ve Kültür

TEFEN, entegre bir yaşam ve üretim platformu. TEFEN modelinde yaşam, öğrenim, üretim, kültür ve araştırma ortamları iç içe yer alıyor. Binlerce hektar alanda inkübatörlerde teknoloji üretiliyor, gençlere istihdam sağlanıyor, imkan veriliyor, girişimcilere risk sermayesi sağlanıyor ve girişimciler iş kurup büyütüyorlar. Bu modelde üniversite ve endüstri beraber çalışıyor. Bilim-yenilik-teknoloji-üretim-pazarlama-satış zinciri etkin şekilde kuruluyor ve işliyor. Onlarca patent üretiliyor, binlerce ARGE projesi devam ediyor.

BİZİM TEFEN MODELLERİMİZ NE ZAMAN İŞLEYECEK?

Büyük sorumuz şu: Biz ne zaman kendi TEFEN modellerimizi Anadolu’nun dört bir tarafında kuracağız? Bizim Silikon Vadilerimiz ne zaman devreye girecek ve dünya çapında inovasyon ve teknoloji üretecek?

BİLGİ YENİLİK BÖLGELERİ (BYB)

Dünyanın dört bir tarafında geleceğin yenilik hareketlerinin tetiklendiği küresel yenilik ve teknoloji merkezleri ortaya çıkıyor. Onlara ne ad verliyor biliyor musunuz? BYB “Bilgi Yenilik Bölgeleri” (KIZ, Knowledge Innovation Zone).
Serbest Ticaret Bölgelerinden esinlenen ve modellenen bilgi, yenilik ve teknoloji üretim bölgeleri bunlar. Bu bölgelerde akademi-üniversiteler-araştırma merkezleri-enstitüler-devlet kurumları-şirketler-sivil toplum kuruluşları beraber teknoloji ve yenilik üretimi için sinerjik işbirlikleri, stratejik ortaklıklar ve ortak projeler gerçekleştiriyorlar.
Bu bölgelerde risk sermayesi, melek sermayesi, teknoparklar, teknokentler, kuluçka merkezleri birarada yer alıyor. Silikon Vadisi, İsrail TEFEN Modeli, Dubai Bilgi Köyü, Leiden Bilgi Topluluğu, Baltık Denizi Bilgi Bölgesi, Barcelona Bilgi Yerleşkesi, Şangay Geleceğin Şehri, Hyderabad Bilgi Şehri, İsveç-Danimarka-Kopenag Hattı Sınırötesi Oresund Bölgesi bunlardan bazıları.

ZENGİNLİĞİN KAYNAĞI İNOVASYON

21. yüzyılda başarının yolu teknoloji üretimi, inovasyon ve ARGEden geçiyor.Gelişmiş ülkeler zenginliklerini inovasyona borçlular. Türkiye ekonomisinin şaha kalkmasını sağlayacak kritik anahtarlar:

EĞİTİM; İNOVASYON; ARGE; İNSANA YATIRIM; GİRİŞİMCİLİK; ÜRETİM; MARKALAŞMA

Biz ne zaman bu sahalarda zirveyi zorlayacak ve atağa kalakacağız?

TEKNOLOJİ BÖLGELERİMİZ
1. Istanbul - Gebze arası bölge,
2. ODTÜ ile Bilkent arası bölge
3. Çeşme yarımadası teknoloji koridoru

ÜNİVERSİTE ENDÜSTRİ İŞBİRLİĞİ

Üniversite-endüstri işbirliği, teknoparklar, inkübatörler, bilgi yenilik bölgeleri, ARGE, inovasyon konularında Türkiye’nin önde gelen isimlerinden biri Ergun Özakat. Özakat, girişimci cesareti ve vizyoner kimliği ile Çeşme Alaçatı’da başarıyla işleyen bir Teknopark modeli kurdu.

Yazımızın bundan sonrasını üstad Ergun Özakat’a bırakıyorum. Onun kendi kalemiyle ortaya konan proje ve vizyon aşağıdadır:

Ülkemizin böyle ufuklu, vizyoner, cesur, çaplı ARGE ve inovasyon girişimlerine ihtiyacı var.
“ALAÇATI TEKNOPARK PROJESİ”
Ergun Özakat

EGE’NİN EN STRATEJİK BÖLGESİ

“1990’larda mega projeler arasına alınan Alaçatı Teknopark projesi zamanla Urla-Çeşme arası teknoloji bölgesi çalışması haline dönüşmüştür. Son beş yıl Çeşme yarımadasında birçok altyapı, 6 yollu anayol, Yüksek Teknoloji Enstitüsüne paralel diğer daha küçük okullar, rüzgardan elektrik üretmek, sadece bu bölgede yıllık 360 milyon dolar rüzgar enerjisi potansiyel gelirini tespit etmiş olmak, yaşam tarzı ile ilgili Alaçatı Venedik projesi, çevresel bir yaşamı anlamlı kılan el sanatlarına destek veren bir köy çalışması, hava meydanı, yat limanı, golf alanları, Alaçatı surf cenneti Ege zenginlerinin yaşadığı yere komşu ki bu husus sermayenin yeni buluşlara yönlenmesinde mühim rol oynar, kuvvetli sanayi bölgelerine yarım ile bir saat mesafede olmak, Egenin 10 üniversite ve 40 yüksek okuluna azami 2 saatlik mesafede Çeşme Yarımadası Teknokent projesi prodüktiv yaşamı, uluslararası kültürel renk ve kritik kütle çalışmaları ile sinerji yaratarak çok arttıracak bir altyapı haline gelmiştir. Rüzgar çalışmalarının da artık görünür hale gelmesi uzun vadeli gelişme için gerekli finansman problemine de çözüm yaratmıştır. Burada off - set imkanı kullanmakla devletten hiç bir nakdi katkı almadan büyük bir gelir kaynağı tesis edilecek ve gelecekteki para ihtiyaçları bölgenin kendisi tarafından satılan elektrik enerjisi karşılığı her ay nakid olarak temin edilecektir.”

2023 HEDEFİ: SİNERJİK ATILIM

“Amerikalı’larla 1992 yılı içinde Alaçatı’da başlatılmış, burada görülen teknoloji koridoru ön çalışmasını anlatan bir küçük kitapçıkta toplanmıştır. Ayrıca Internet’te http://egetek.unimedya.net.tr/ ile http://www.iyte.edu.tr/egetek adreslerinde de detaylı olarak hem enerji hesapları ve hem de geçmiş çalışmalar anlatılmakta ve yeni gelişmeler ilave edilmektedir. Bilimde kritik kütle yaratarak sinerjik bir ortam oluşturmak, buluşların ticari değere dönüşünü hızlandırmak bütün dünyanın ulaşmak için yarışta olduğu bilinen bir gerçektir. Bizim son 10 yıllık çalışmalarımız bu koşuda bir zıplama yapabilmek ve 2023 e kadar başarılarla en ön safhaya ulaşmak içindir. Cumhuriyetin 100.cü yılı için hazırladığımız en güzel armağan olacaktır.”

EGE’NİN SİLİKON VADİSİ

“Urla-Çeşme teknoloji koridoru modelinde Amerika, İsrail, Japon ve Fransa modelinden faydalanılmakta özellikle uydu, kominikasyon, software, biyogenetik, enformatik gibi tam çevreye uyumlu, AR-GE ile üretim yapan, enerjisi rüzgar, güneş, jeotermalden elde edilen ve Cumhuriyetimizin 100 üncü yıldönümüne, 2023 e kadar olgunlaşması geliştirilmektedir. Dünyada 500 cıvarında”science park-teknopark” olduğu bilinmektedir. Büyük olanlarına yerine göre teknopark denmekte, geniş alanlara yayılmış en büyüklerine ise koridor, bölge veya Silikon Vadisi denmekte olup başarı ölçülendirilmeleri ise buluşların ticari değere dönüşebilmesi ve bölgesel kalkınmaya katkıları ile değerlendirilmektedir. Amerika’da 200 ün üstünde teknopark olmasına rağmen sadece 10 cıvarında teknoloji bölgesi vardır. Bunlardan bazıları Silicon Valley, Ilinois-Silicon Prairie, New York-Silicon Alley, Boston-Route 128, Austin-Texas, Seattle-Microsoft bölgesi, North Carolina-Research Triangle’dır. Bu görüşten hareket edersek bizde de bir çok teknopark kurulabilir fakat ancak belki üç tane teknoloji bölgesi olabilir.”

ÇEŞME TEKNOKENT

“Çeşme Yarımadası Teknokent için düşündüğümüz modelde yukarıdaki ülke tecrübelerinden de faydalanan San Fransisco yakınındaki “Silicon Valley” hedef model olarak alınmıştır. Başarı ölçü birimi bütün dünya için. 70 km. Uzunlukta ve 15 km.genişlikte yani 105,000 hektar bir alana yayılmış olan bu harikalar diyarı teknoloji bölgesi “Silicon Valley”günde 63 dolar milyoneri yaratmaktadır. Biz de Çeşme Teknokent alanı içinde zamanla günde bir dolar milyoneri yaratabilecek bir yaşam biçimini ve 2023 yılına kadar bu bölgede bir Nobel kazanmayı hedeflerimiz arasına koymuş bulunmaktayız.”

TEMİZ ENERJİ PROJELERİ

“Alaçatı’da Hacettepe Üniversitesi ve Tübitak kuruluşu olan Temiz Enerji Vakfı 100 hektar alanda çalışmalara başlamak istiyor, Orta Doğu Üniversitesi Aeronautik mühendisliği ve uçuş okulu kuruluşu arazi için ilgili olduklarını söylediler. Rüzgardan elektrik elde etmek için toplamı 1.5 MW lık 3*500kW değirmen çalışmakta, 7.2 MW lık 12*600kW adet rüzgar değirmenli proje 1998 de faaliyete geçmiştir. Birleşmiş Milletlerin Enerji birimi Istanbul’a gelmekte olup 330 gün güneşi olan Alaçatı’ya hidrojen enerjisi ile ilgili destek verilebileceği dile getirilmiştir. İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi ve diğer üniversiteler ve araştırma kurumları, devletin yetkilileri ile bu bölgede kritik kütle yaratacak temasların devam etmesi ve hatta hızlandırılması gerekmektedir. Hem Türkiye’nin bütün üniversitelerine Çeşme - Urla arası bölgede yer ayırmakla bazı AR-Ge ler finansal sinerji ile prodüktiv hale gelebilir. Ayrıca tüm diğer ülkelere bu bölgede küçük bir yer ayırarak renk ve kültür çoğaltması düşünülmelidir.”

HEDEF 1000’DEN FAZLA YÜKSEK TEKNOLOJİ KURULUŞU

“Dünya rekabetinde çok gerilerdeyiz. Yapacak çok işimiz var. GAP bölgesi 200,000 hektara yayılmış ve 25 milyar dolar üzerinde harcama yapılmakta olan iftihar ettiğimiz bir projedir. Çeşme yarımadasında “Teknoloji Koridoru” sadece 20,000 hektardır. İçinde mevcut bir kısım yerleşim kısıtlı kalmak ve %3 - 5 gibi yapılaşma ile başlamak şartı ile bu bölge zamanla, 15-20 yıl içinde, 1000 den fazla High Tech kuruluşu içeren Türkiye’yi uluslararası yönde rekabet gücü ile gurur duyulan bir yere doğru çekmesi olanak içindedir. Türkiye’yi uzun vadede Çeşme yarımadasından başka uluslararası platforma taşıyacak başka bir yer yoktur. Bunu yabancılar söylemektedirler. Çünkü yabancılar için de güzel yaşamı yaratmak istiyorsak herşeyden evvel iklim bakımından Kocaeli veya Ankara ideal değildir. Alaçatı’da 2,300 metrelik hava alanı plan içindedir. Biraz gecikmelerle 2002 de servise girebileceğini ümit etmekteyiz. Alaçatı’da içme suyunu takviye için baraj yapılmıştır. Bunların hepsi altyapıdır. Teknoloji koridorunda dumanı, atık suyu, tozu olmayan ve hükümetten fazla birşey istemeden Almanya ve Japonya gibi ülkelere ihracat yapabilen kuruluşlar ile araştırma ve geliştirme yapan veya eğitim esaslı kuruluşlar öngörülmektedir. Yarımada temiz tutulmaya devam edilmeli mıcır üretenler Urla - Çeşme arası teknoloji alanlarına yaklaştırılmamalıdır. Toz, yüksek teknolojinin bir numaralı düşmanlarındandır.”

“Yörenin sadece rüzgardan elektrik üretme potansiyeli 1,000-1,500MW kurulu güç kadar olup İzmir şehir içinin bugün kullandığı elektrik mıktarına eşdeğer bir potansiyeldir. Bu yörelerin rüzgar elektrik üretim gelirinin bir kısmı, bölge gelişmesinde kullanılmak üzere planlanmıştır. Alaçatı Belediyesi 7.2 MW lık üretim projesinde %4 ortak olmuştur.”

TÜRKİYE NE YAPMALI?

Son sözümüz yine Sayın Ergun Özakat’tan:

“Türkiye Teknoparkların ve Teknokentlerin kurulması için yarını bekleyemez. Yarın çok geç olabilir. Yarını beklerken başkalarının peşine takılmak zorunda kalabiliriz. Bu yüzden beklemeye tahammülümüz yok. Çocuklarımız için beklemeye tahammülümüz yok. Ülke için tahammülümüz yok. Ayrıca teknokent için ayrılacak uygun mekanlar, arsa rantiyesinin eline düşmeden, yılda iki ay kullanılan yazlık konutlara dönüşmeden, veya kıyıdan köşeden gece kondulara dönüşmeden teknoloji bölgeleri - serbest bölge statüsüne benzer bir şekilde koruma altına alınmalıdır”
“Türkiye geleceğini bilgi toplumunda ve teknokentlerde aramak zorundadır. Bugünden böylesi uygun bu 3 kuruluş yeri yarını beklemeden özel kanunla çalışmaya sokulmalıdır ki zamanla teknokent olabilsinler. Birçok Batı ülkesinde başlayan bu hareket yanında Japonya, Malezya, Taiwan, İndonezya gibi ülkelerde de gündemi belirleyen Teknokentler, Türkiye’nin gündeminde yarına bırakılamaz.”

Ergun Özakat’ın tam makalesine ulaşmak için aşağıdaki adresi tıklayabilirsiniz:

No comments: