Wednesday, August 26, 2009

Teknoloji ve bilgisayar destekli eğitim alanında sosyal sorumluluk projeleri

Bu yazıda bir sosyal yenilik başarı örneği olarak ülkemizdeki teknoloji destekli yenilikçi eğitim programlarını ve yöntemlerini ele alacağım. Intel, Microsoft, MEB ve teknolojiyi kullanan yenilikçi eğitim programları. Yasin Kesen'in haberi.

Örneklerimiz; eğitimde bilgisayar uygulamaları, bilgisayar firmalarının sosyal sorumluluk çalışmaları ve teknolojik destekli yenilikçi eğitim programları.

Sosyal Problemler: Teknoloji üretememe, altyapı eksikliği, eğitim eksikliği, heyecan eksikliği, üretmeme, gençlerde bunalım ve hedefsizlik, şikayet kültürü, eğitim kalitesinin düşük oluşu, vizyon ve eğitim eksikliği, kütüphane ve kaynak eksikliği, maddi imkansızlıklar, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin teknolojiden yeterince faydalanamamaları, teknolojiden korkan eğitimcilerimiz

Sosyal yenilik: Bilgisayar firmalarının teknoloji destekli eğitim modellerini sosyal sorumluluk projesi olarak okullarda uygulamaları.

Sosyal çözüm modeli: Türk eğitimcilerimizin, gönüllülerinin, öğretmenlerimizin bilgisayar becerilerini ve teknolojik yetkinliklerini geliştirmeleri ve bu uygulamaları dersleriyle entegre etmeleri. Öğrencilerin bilgisayar ve Internet'i eğitim amaçlı bir öğrenme aracı olarak kullanmalarını sağlamak.

Kritik başarı faktörleri: Yeniliğe açıklık, sürekli öğrenme, teknolojiye açıklık, girişimcilik, eğitime adanmışlık, eğitim gönüllülüğü, takım çalışması, şirketlerin sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirmeleri, öğretmenlerin eğitimi, sistemli işbirliği, okullarda teknoloji destekli pilot projeler uygulanması, evrensel kalitede teknoloji destekli eğitim, e-learning

"EĞİTİMDEKİ UÇURUMU INTEL KAPATACAK"

YASİN KESEN'İN HABERİ - AKSİYON DERGİSİ
ÖRNEK VAKA: ELAZIĞ'DAKİ YENİLİKÇİ EĞİTİM PROGRAMI
Gelişmekte olan ülkelerin en büyük sorunu eğitim ve işsizlik. Yaygınlaşan bilgisayar kullanımı, eğitimde zafiyet yaşayan ülkeleri daha da korkutuyor. Eğitimdeki uçurumu azaltmak için eğitime destek verme kararı alan teknoloji devleri kolları sıvadı. Aksiyon, Elazığ'da sürdürülen eğitim programını yerinde inceledi. Yasin Kesen'in kapsamlı araştırması ve haberini okumaktasınız.

ALTYAPI EKSİK
Okulların birçoğunda bilgisayar yok... Her öğrencinin evinde bilgisayar yok… Yeterli bilgisayar öğretmeni yok… Yabancı dil hâkimiyeti altındaki bilgisayar programlarını öğrenmek zor… Her yerde internet yok ya da internete erişmek diğer ülkelere göre çok pahalı… İnternette Türkçe içerik sağlayan web sitesi çok az…

MADDİ İMKANSIZLIKLAR
Uzayıp giden bu mazeretler bilgisayar, internet ve eğitim kavramları bir araya geldiğinde en fazla dile getirilen sıkıntılar. Gelişmekte olan ülkelerin bilgisayar eğitimi ve bilgisayarlı eğitim için çektiği sıkıntılar genelde aynı. Maddi yetersizlik nedeniyle donanım tedarik edilemiyor. Plansızlık sebebiyle eğitimci yetiştirilemiyor. İletişim alt yapısındaki yetersizlikten dolayı internet kullanmak lüks. Bu zorlu engellerin her biri aşıldığında daha zor olan diğer engelin ortaya çıkması da çoğu zaman ümitleri kırıyor.

TEKNOLOJİ ÜRETMEK VEYA TÜKETMEK
Bu zorlukların hepsinin başlangıç noktası ise ortak. Teknolojiyi üreten ülkelerde bu engeller sıkıntı oluşturmazken, teknolojiyi tüketen ülkelerin kaderi bu koşuda sürekli terlemek. Bunu normal bir spor ritmine çevirmek için yapılacak şey ise belli. İçeriden ya da dışarıdan gelen teknoloji ve eğitim desteklerini iyi hazmedip teknoloji tüketen ülkeler sınıfından teknoloji üreten ülkeler sınıfına terfi etmek.

ÖRNEK VAKA 2: MICROSOFT UZAKTAN EĞİTİM PROJESİ VE INTEL ÖĞRETMEN EĞİTİMİ
Gelecek için eğitim
Milli Eğitim Bakanlığı, iki yıldır Intel ve Microsoft'un desteğiyle okullarda bir müfredat uygulaması yapıyor. Microsoft'la birlikte düzenlenen "Uzaktan Eğitim Projesi" kapsamında 450 bine yakın öğretmen, eğitim CD'si ve internet kullanarak standart bir bilgisayar kullanım seviyesine ulaştırılmaya çalışılıyor. Program başlangıcında şifre verilen öğretmenlerin 44 bini sisteme giriş yaparak eğitime başlamış. Şimdiye kadar, 66 ildeki öğretmenler için başlatılan program, kalan 15 ildeki öğretmenler için de başlatıldıktan sonra tamamlanmış olacak.

EĞİTİMCİNİN EĞİTİMİ
Intel tarafından başlatılan program ise öğretmenlerin yüz yüze eğitimi şeklinde ilerliyor. Şimdiye kadar 30 binden fazla öğretmenin birebir eğitimi tamamlanmış. Intel'in ‘Gelecek için Eğitim Projesi’ sadece bilgisayar öğretmenlerini kapsayan bir program değil. Fen Bilgisi'nden Coğrafya'ya, Beden Eğitimi'nden Ev Ekonomisi'ne kadar hangi derste bilgisayarla ne tür uygulamalar yapılabileceği öğretiliyor. Intel'in ilk kez İngiltere'de uyguladığı programın Türkiye şartlarına göre yerelleştirildikten sonra başlatılması projeyi daha verimli hale getiriyor.

BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİM
Proje kapsamında ilk olarak tüm Türkiye'den bazı okullar seçildi. Bunlardan ikisi de Elazığ'ın kenar mahallelerinde hizmet veren Murat İlköğretim Okulu ve Doğukent İlköğretim Okulu. Bu eğitim kurumlarında sürdürülen bilgisayar destekli eğitim çalışmaları okul müdürlerinden öğretmenlere, öğrencilerden velilere, hizmetli personelden çevre halkına herkesi heyecanlandırmış. Öyle ki emeklilik süresini doldurup Milli Eğitim'e başvuru yapan bazı öğretmenler dilekçelerini geri çekerek göreve devam etme kararı vermiş.

BİLGİSAYARLI EĞİTİM GÖNÜLLÜ HAREKETİ
Eğitim müfredatındaki monotonluğun bilgisayarlı eğitim projesi sayesinde kırıldığını ifade eden Elazığ İl Milli Eğitim yetkilileri ve okul müdürleri, derslerin öğretmenler için daha heyecanlı hale geldiğini; bunun sonucu olarak da verimliliğin arttığını belirtiyor. Bilgisayar ve internetle tanışmayı anlattıkları dersle birleştirip öğrencilerine aktarma heyecanı birçok öğretmendeki mesai saati kavramını da ortadan kaldırmış. Hafta içi akşam saatlerinde ya da hafta sonu düzenlenen öğretmen eğitim programlarına katılmak onlar için bir fedakârlık olmaktan çıkıp, istekli olarak katıldıkları bir ‘gönüllü hareketi’ne dönüşmüş.

ÇAĞDAŞ YETENEKLER
Bu heyecan öğrenciler için de bir ümit ışığı demek. İkişerli üçerli gruplar halinde öğrencilere yaptırılan projelerin çocuklara tek katkısı sadece bilgisayar kullanmayı öğrenmek olmamış. İş dünyasının en güncel konularından biri olan ‘takım çalışması’ yeteneği de şimdiden kazandırılmaya başlamış. Araştırma ve rekabet duygularının gelişmesi ve yabancı dil öğrenmenin gerçek bir ihtiyaç olduğunun algılanması da bu proje boyunca öğrencilere kazandırılan ekstralar. Üniversite sıralarında işlenen bu çağdaş nitelikler, Murat ve Doğukent ilköğretim okullarında okuyan çocuklara kazandırılmış bile…

GOOGLE CİNLERİ
Bilgiyi öğrenmenin değil de bilginin nerede olduğunu ve nasıl bulunacağını öğrenmenin devrini yaşadığımız günümüzde iyi bir internet kullanıcısı olan herkesin bilmesi gereken ilk şey başta Google olmak üzere arama motorlarını iyi kullanmak. Elazığ'daki öğrenciler bu işi çoktan kapmış. Öğretmenlerinin verdiği ödevle ilgili ne kadar bilgi gerekiyorsa kısa zamanda Google'dan bulabiliyorlar. Verilen ödev dünyanın uydusu Ay hakkında ise, çalışma grubundaki bir öğrenci girip onunla ilgili astronomi bilgilerini buluyor. Diğeri, arama motorlarından Ay'la ilgili resimleri seçiyor. Gruptaki üçüncü çalışma ortağı bu ödevi en güzel şekilde sınıfa sunabilmek için Powerpoint programını kullanıyor. Hazırladıkları sunumlar oradan buradan toparlanan bilgilerin resimlerle karıştırılıp bir araya getirilmesi değil elbette. Konu iyi hazmedilip, lüzumsuz bilgiler temizlenmiş, aralara bazı espriler bile katılmış. Ortaya nefis bir konu anlatımı ve grup çalışmasını en iyi şekilde başarmış bir ekip çıkmış. Bu beceriyi ortaya koyan takımın yaşı ise 11.

KREATİF TAKIM PROJELERİ
Doğukent İlköğretim Okulu'ndan bir başka grubun proje konusu yöresel tatlılar. Kız öğrencilerden oluşan grup bu ödevi 'Ev Ekonomisi' dersi için hazırlamış. Konuyu da kendileri belirlemiş. Evde annelerinin yaptığı bir tatlının tarifini yazıp internetten buldukları alternatif tariflerle zenginleştirmişler. Tanıtım amacıyla resim bulamayınca fotoğraf çekmek için öğretmenlerinden yardım istemişler. Televizyon programlarında izledikleri yemek tariflerini hatırlayınca hedef büyütüp bu tarifi videoya çekmişler. ‘Ev Ekonomisi’ dersliğinde evden getirdikleri malzemelerle tezgahı hazırlayıp mütevazı stüdyoyu hazırlamışlar ve çekimi yapmışlar. Çekimi parçalara bölerek bir sunum haline getirmişler. Tatlıyla ilgili genel bilgileri verip gerekli malzemeleri gösteren sunuma, tatlı tarifini görsel olarak anlattıkları videoyu da ekleyince ortaya güzel bir yöresel tanıtım filmi çıkmış. Bu projeyi yapan öğrencilerin yaşı da 14'ten yukarı değil…

INTERNET NESLİ
Murat İlköğretim Okulu'ndaki öğrencilerin hazırladığı diğer bir proje Elazığ ve yöresindeki tarihî yerlerin tanıtımı. Çalışma grubundaki öğrenciler önce aralarında görev bölümü yapmış. Biri çevredeki tarihî mekânlardan hangilerinin tanıtılacağını belirleyip onlarla ilgili fotoğrafları toplamak için internete başvurmuş. Diğeri bu mekanlarla ilgili ulaşım bilgilerini bir araya getirmiş. Grubun üçüncü ortağı da seçtikleri tarihî yerlerle ilgili hikâyeleri araştırmış. Büyük bir emekle hazırladıkları projeyi bitirdiklerinde yüzden fazla slayt ortaya çıkmış.

ÖĞRENMEYE AÇIK ZİHİNLER
Hazırlanan sunumu sınıf arkadaşlarına anlatmak için ders saatinin yetmeyeceğini anlayınca bazı bölümlerini hızlı şekilde gösterip sözlü anlatım yapamamışlar. Bölgedeki tarihî yerlerin tanıtımı için hazırladıkları bu projenin iyi bir kaynak haline geldiğini fark eden öğretmenleri bu çalışmayı interneti kullanarak herkesin kullanımına sunmaları için onları teşvik etmiş. Yaş ortalaması 13 olan bu ekip şimdi yöredeki tarihî mekânların tanıtımı için web sitesi kurmayı düşünüyor.

GELECEĞİN REKLAMCILARI
Birkaç ay önce, Türkiye'nin dünyaya tanıtılması işinin hangi reklamcıya verilmesi gerektiğine dair yoğun bir tartışma yaşandı. Reklamcılardan yönetmenlere kadar herkesin katıldığı tartışmanın sonucu nereye varır bilemeyiz ancak 10-15 yıl sonrasının Türkiye'si için böyle bir tartışmaya ihtiyaç olmayacağı açık… Intel'in öncülük ettiği ‘Gelecek için eğitim’ projesine katılan öğrencilerin her biri çok iyi bir reklamcı, çok iyi bir halkla ilişkiler sorumlusu, çok iyi bir tanıtım yöneticisi olmaya aday. Minik gruplar halinde hazırladıkları ödevleri, duvara yansıtılan projeksiyon gösterisi ile sunarken gösterdikleri performans Türkiye'nin geleceği adına büyük bir kazanç. Küçük yaşta topluluğun karşısına çıkarak bir şeyler anlatabilme başarısı, eğer rasgele seçilen bir sınıftaki tüm çalışma gruplarının ortak özelliği ise bundan 10 yıl sonra Türkiye'nin dünyaya nasıl tanıtılacağını varın siz hesap edin…

GELECEK İÇİN EĞİTİM PROGRAMI
Gelecek için eğitim programı nedir?
Öğretmenlerin, öğrencilerin bilgi düzeyini artırabilmeleri ve teknolojiyi günlük hayatlarında daha aktif olarak kullanabilmelerine yönelik dünya çapında yürütülen profesyonellik geliştirme programıdır. 2000 yılında başlatılan bu programdan şu ana kadar 40 ülkede 3 milyon öğretmen faydalandı. Gelecek İçin Eğitim programı Türkiye'de 2003'te başladı. Öğrencilerin okuldaki ders saatleri dışında çalışma grupları halinde eğitim alıp proje hazırlamasına yönelik program, teknoloji okuryazarlığı, problem çözümü ve ortaklaşa çalışma gibi günümüzün bilgi ekonomisinde başarılı olmak için gerekli becerileri kazandırmayı amaçlıyor. 8-16 yaş arası gençler için sürdürülen program, 30 saatlik bir müfredat ile şimdiye kadar 8 ülkede uygulandı. Çin, Hindistan, İsrail, Meksika, Brezilya, Mısır ve Rusya'dan sonra 14 Kasım 2005'te Türkiye'de de başlatıldı.

INTEL'İN EĞİTİMDE SOSYAL SORUMLULUK ATILIMI
Intel Türkiye Ülke Eğitim Müdürü Murat Lecompte: Bilgisayarlı eğitim seferberliği başlattık
Intel'in çeşitli ülkelerde sürdürdüğü eğitim programlarının Türkiye'ye gelmesi için yıllardır gayret gösteren Murat Lecompte, taleplerinin Intel üst yönetimi tarafından kabul görmesi neticesinde görev değiştirerek Intel Türkiye Ülke Eğitim Müdürü oldu. Lecompte, programa katılan ilk 10 bin öğretmen ile yaptıkları değerlendirmenin sonucunu şu şekilde özetliyor: "Öğretmenlerin yüzde 96'sı, ‘Intel Gelecek İçin Eğitim’ programının öğrenciler için uygulanabilecek eğitim stratejileri konusunda yeni fikirler verdiğini, hemen hemen yüzde 100'ü ise eğitimi aldıktan sonra teknolojiyi sınıflarına entegre etmek konusunda kendilerini daha hazır hissettiğini ve eğitimin büyük faydasını gördüğünü belirtti. ‘Intel Gelecek İçin Eğitim’ programına katılan öğretmenlerin yüzde 98,9'u ise programı diğer bir meslektaşına tavsiye edeceğini söyledi."

Böylesine kritik bir konuda bu zengin içerikli ve umut veren haberi hazırladıkları için Aksiyon Dergisi'ne ve Sayın Yasin Kesen'e çok teşekkür ediyoruz. Bu haberler ülkemizin ve eğitimimizin geleceği için bizlere umut veriyor.

No comments: